loader image

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri – Sayı 1

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri – Sayı 1

1-) GİRİŞ

Günümüzde bilim ve teknikte yaşanan hızlı gelişmeler, insanlar arasındaki iletişim ve etkileşimi hızla arttırmakta, buna paralel olarak ekonomik ve sosyal ilişkiler de gelişim göstermekte ve çeşitlilik arz etmektedir. Söz konusu hızlı değişim, birçok yeni sorunu da beraberinde getirmekte ve bu durumun bir sonucu olarak da hukuki uyuşmazlıkların çözümünde yeni arayışlara gidilmektedir.

Uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması, esas olarak devlete ait bir vazifedir. Bir hukuki ilişkinin tarafları arasında bir anlaşmazlık çıktığında başvurulacak birinci ve asıl yol devlet mahkemelerine başvurmaktır. Buna “yargısal veya geleneksel usul” denilmektedir.[1] Lâkin özel hukukta her uyuşmazlığın çözümünün devletten beklenmesi mahkemelerin aşırı iş yükü ile karşı karşıya kalmalarına, yargılamanın uzun sürmesine neden olabilir. Bu durum adil yargılanma hakkının bir unsuru olan makul sürede yargılama ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. İşte bu nedenlerle, devlet yargısına alternatif oluşturan tahkim yargısının dışında, uyuşmazlıkların çözümünde kısaca “ADR” (alternative dispute resolution) olarak anılan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri tercih edilmektedir.[2]

2-) KAVRAM OLARAK ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine ilişkin bir tanım yapmak gerekirse, “bağımsız, tarafsız ve objektif bir üçüncü kişinin, aralarında uyuşmazlık bulunan tarafları bir araya getirerek, ortaklaşa bir çözüm bulmaları konusunda iletişim kurmalarını sağladığı ve aralarındaki uyuşmazlığa ya kendi kendilerine çözmeleri için onlara yardımcı olduğu ya da somut olayın özelliklerine göre onlara üzerlerinde fikir birliğine varabilecekleri çözüm önerileri sunduğu, tamamen gönüllülük esasına göre işlerlik kazanan ve devlet mahkemelerinde gerçekleşen yargılamaya göre seçimlik bir yol olarak uygulama alanı bulan uyuşmazlık çözüm yolları bütünüdür” denilebilir.[3] Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, devlet mahkemelerindeki yargılamaya alternatif teşkil eden uyuşmazlık çözüm yöntemleridir. Ancak alternatif uyuşmazlık çözümündeki “alternatif” kelimesi yargı yolu yerine geçecek bir usulü ifade etmez. Özellikle müzakere ve arabuluculuk gibi ADR yöntemleri dava yoluyla birlikte uygulanan, dava yolunun yanında seçimlik olarak bulunan yöntemlerdir.[4] Başka bir deyişle “alternatif” ibaresini kural olarak mahkemelerde uygulanacak olan “yargılama kurallarının” alternatifleri olarak düşünmek mümkündür.[5]

Uyuşmazlıkların dava yolu ile çözümlenmesi yerine, tarafların kendi iradeleri ile uzlaşarak uyuşmazlığa son vermeleri, toplumsal barışın korunması açısından da  tercih sebebi sayılmaktadır. Alternatif uyuşmazlık çözümü, aslında yargı sistemi ile rekabet içinde olmadığı gibi, amaç yargıyı ortadan kaldırmak da değildir.[6] Devlete ait olan yargı yetkisinin mutlak egemenliğine zarar vermeden uyuşmazlıkların daha basit ve kolay bir şekilde çözümü amaçlanmaktadır.[7]

3-) KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI

a-) Amerika Birleşik Devletleri

ABD’deki hukuk yargılamasında hâkimin yetkisi, Kıta Avrupası’na göre daha dardır. Hâkim, kural olarak, uzlaştırma yapamaz ve sadece hüküm verebilir. Bu durumun sonucu olarak da çeşitli adlarla ortaya çıkan ve genel olarak “alternatif uyuşmazlık çözümü”  şeklinde adlandırılan bir kurum ortaya çıkmıştır. [8]

ABD’de bütün mahkemeler, tarafları, birbiriyle görüşmeleri ve davayı uzlaşmayla çözmeleri konusunda teşvik etmektedir. Bazı eyalet mahkemelerinde, özel olarak görevlendirilmiş uzlaşma yargıcının (settlement judge) gözetiminde, bir uzlaşma görüşmesi yapılmasını talep edilir. Taraflar ayrıca, ücret karşılığında, emekli yargıç, uzman arabulucu, hukuk fakültesi öğretim üyesi veya bir baro uzlaştırmacısına da başvurabilirler.[9]

  1. b) Avrupa Birliği

Avrupa Birliği’nde, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine olan ilginin artması “Medeni Hukuk ve Ticaret Hukukunda Alternatif Uyuşmazlık Çözümü Hakkında Yeşil Kitap” adlı çalışmanın yapılması sonucunu doğurmuştur. Yeşil Kitap, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının sunduğu kolaylıkları topluma tanıtmakta ve alternatif uyuşmazlık çözümü konusunda üye devletlere, AB tarafından yapılan çalışmaları göstermektedir. Söz konusu çalışma, yasal konuları, sözleşmelerdeki alternatif uyuşmazlık çözüm şartlarını, süre sınırlamalarını, gizlilik konusunu, verilen rızanın geçerliliğini, alternatif uyuşmazlık çözüm sürecinin sonunda yapılan anlaşmaların uygulanmasını, tarafsız üçüncü kişilerin eğitimini, yeterliliklerini, sorumluluklarını ve alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin üzerinde durulması gereken diğer özelliklerini incelemektedir.[10]

Bu kapsamda, Avrupa Birliği Arabuluculuk Direktifi Tasarısı hazırlanmıştır. Bu tasarının amaçlarından biri, hukuk yargılamasında geçerli olacak asgari ortak kuralları belirleyerek, topluluk müktesebatında, arabuluculuk ile dava süreci arasında doğrudan ilişki kuran hükümleri ortaya koymaktır. İkinci olarak da arabuluculuğa başvurmayı zorunlu kılmadan veya belirli yaptırımlara bağlamadan, üye devletlerin, mahkemelerinin arabuluculuğu teşvik etmelerini sağlayacak yöntemler geliştirmesini düzenlemektir. Arabuluculuğun işleyiş şekli, arabulucuların atanması ve nitelikleri Direktif Tasarısı’nın kapsamı dışında bırakılmıştır. Bununla beraber, üye ülkeler tarafından bu konularda düzenleme yapılması teşvik edilmiştir.[11] Ayrıca, arabuluculuk süreci sonunda hazırlanacak olan belgenin icra edilebilirliği, sürecin gizliliği ve sürecin zamanaşımı ve hak düşürücü süreler üzerindeki etkisi de Direktif Tasarısında ele alınmıştır.

c-) Almanya

Alman hukuk sisteminde, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden birisi olan uzlaştırmayla ilgili olarak birtakım yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bunlardan ilki, Bavyera (Bayern) Uzlaşma Kanunu’dur. Söz konusu Kanun uyarınca, dava yoluna gidilmeden önce uzlaşma sürecine işlerlik kazandırılması bir dava şartı olarak öngörülmüş ve zorunlu kılınmıştır. Öngörülen zorunluluğun kapsamına, sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren ve belirli bir parasal miktarı aşmayan malvarlığı uyuşmazlıkları, komşuluk hukukundan doğan bazı uyuşmazlıklar ve basın ya da yayın yolu ile işlenmemiş olmak şartıyla, kişinin şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaynaklanan uyuşmazlıklar dâhil edilmiştir.[12] Uzlaştırıcının seçim hakkı ise taraflara bırakılmıştır.

Uzlaşma süreci tamamen gizli yürütülür. Uzlaştırıcı, kendiliğinden tanık ve bilirkişi davet edemez; ancak, taraflar masrafını karşılayıp görüşmelere tanık veya bilirkişi getirmişler ise, uzlaştırıcı bunları dinleyebilir, keşif ve muayene yolu ile tespitlerde bulunabilir. Taraflar müzakereler sırasında bizzat hazır bulunmak zorundadırlar; ama isterlerse avukatlarını da müzakerelere çağırabilirler. Uzlaştırıcı, onaylarını almak şartıyla, tarafların her biri ile tek başına görüşebilir. Uzlaştırıcı tarafların çözüme ilişkin tekliflerini müzakere eder. Uzlaşma müzakereleri doğrultusunda, taraflara çözüm önerisi veya önerileri sunabilir. Uzlaşma süreci sonunda taraflar bir anlaşmaya varabilirlerse, bu durum kaleme alınıp taraflar ve uzlaştırıcı tarafından imzalandıktan sonra, icraya uygunluk belgesi de alınırsa; anlaşma metni mahkeme ilamları gibi icra kabiliyetine sahip olur.[13]

d-) Avusturya

Avusturya’da, büyük ölçüde Avrupa Birliği Arabuluculuk Direktifi Tasarısı’ndan etkilenilerek, hukuk uyuşmazlıkları bağlamında arabuluculuk ile ilgili bir federal kanun çıkarılmıştır.[14] Söz konusu kanun, bütün özel hukuk alanını kapsamaktadır. Karakteristik özelliği, arabuluculuk sürecinin ihtiyari oluşudur. Söz konusu kanunda sırasıyla, genel hükümler, Adalet Bakanlığı’nca Arabuluculuk Danışma Kurulu oluşturulması, arabulucuların listesinin oluşturulması, listeye kayıtlı arabulucuların hakları ve yükümlülükleri, sürelerin durması, eğitim kurumları ve stajyerlik ile cezai hükümler, toplam 36 maddede düzenlenmiştir.[15]

Taraflar, hukuki uyuşmazlığı arabulucuya doğrudan doğruya götürebilecekleri gibi, mahkemenin önerisi üzerine de götürebilirler.  Aynı uyuşmazlık çerçevesinde, arabuluculuk, vekillik ve danışmanlık sıfatları birleşemez. Arabuluculuk sürecinde gizlilik esastır. Bu durum, arabulucunun yardımcı personeli bakımından da geçerlidir. Kayıtlı bir arabulucuya başvurulması ve arabuluculuk sürecinin işletilmeye başlatılması ve devam ettirilmesi, zamanaşımı süreleri ve hak düşürücü sürelerin işletilmesini durdurur. Arabulucu, arabuluculuk sürecinin başlangıcını, işleyişini ve süreç sonunda gelinen noktayı belgeler.[16]

4-) ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNİN UNSURLARI

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin dikkat çeken üç unsurunun bulunduğu söylenebilir. Bunlardan birincisi, çözüme ulaşmada üçüncü kişinin müdahalesinin gerekliliğidir. Alternatif uyuşmazlık çözümü, anlaşmazlıkların taraflarca ortadan kaldırılamadığı durumlara ve uyuşmazlığa dönüştükten sonraki aşamaya yönelik bir çıkar yol getirmektedir. Çözüme ulaşmada faaliyet gösteren üçüncü kişi ise, genel anlamda tarafsız üçüncü kişi olarak anılmakta, bu üçüncü kişi kullanılan her yönteme göre farklı olarak isimlendirilebilmektedir.

İkinci unsur, söz konusu yöntemlere tarafların iradesi ile başvurulabileceği gibi, devlet veya tahkim yargısı devam ederken, tarafların talebi veya doğrudan hâkimin/hakemin inisiyatifi ile başvurulabilmesidir. Alternatif uyuşmazlık çözümü, yargılamanın zorunlu bir parçası olarak dahi düzenlenebilir.

Üçüncü unsur ise, alternatif usuller kullanılarak ulaşılan çözümün kural olarak bağlayıcı olmamasıdır. Buna karşılık taraflar seçmiş oldukları alternatif çözüm yönteminin bağlayıcı olmasını kararlaştırabilirler.[17]

 5-) ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI

Aralarında uyuşmazlık bulunan taraflar, yargısal yollara veya alternatif çözüm yöntemlerine başvurmak konusunda tam bir serbestliğe sahiptirler. Uyuşmazlığın çözümü için alternatif bir çözüm yönteminin kararlaştırılmış olması, devletin mutlak yargılama yetkisini ortadan kaldırmadığı gibi; alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi ile ilgili bir kayıt, diğer tarafa herhangi bir itiraz hakkı vermez.[18] Bununla beraber, tarafların, Devlet mahkemelerinde görülen “yargılama” yerine alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu tercih etmeleri, kendilerine birtakım avantajlar getirebilir.[19] Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin, mahkemede cereyan eden “yargılama”ya göre olumlu yönlerini incelemek gerekirse:

  • Taraflar uyuşmazlık çözüm sürecine doğrudan doğruya katılırlar ve özellikle sonucun elde edilmesinde egemendirler.
  • Uyuşmazlık çözüm sürecinde gizlilik ilkesi geçerli olduğu için, taraflar arasındaki ilişkiler zarar görmeden gelecekte de devam edebilir.
  • Uyuşmazlıklar daha az giderle ve daha seri bir şekilde çözüme kavuşturulur.
  • Tarafların haklılığından ziyade aralarındaki menfaatler dengesinin tekrar kurulması gözetilir; bir başka ifadesiyle, geçmişi değil geleceği gözeten bir anlayış hakimdir.
  • Her iki tarafın da tatmin edilmesini amaçlayan (kazan-kazan) bir anlayış egemendir.
  • Daha esnek ve daha ılımlı bir süreç olması dolayısıyla daha yaratıcı çözümler ortaya konulabilir.
  • Uyuşmazlık konusu, uzman kişilerce incelenebilir ve değerlendirilebilir.

Tüm olumlu yönlerinin dışında, elbette alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri bakımından birtakım olumsuz durumlar söz konusu olabilir. Örneğin, tarafların herhangi birinde uzlaşmaya varmak konusunda genel bir isteksizlik olması durumunda, süreç bir işlerlik kazanamayacaktır. Yine, taraflar arasında mali veya hukuki bir eşitsizliğin olması durumu, sürecin olumlu bir şekilde işlemesini ve iki tarafın da memnun olacağı bir çözüme ulaşılmasını engelleyecektir. Ayrıca, çözüm sürecine katkı sağlayacak olan üçüncü kişilerin bağımsızlığındaki, tarafsızlığındaki yetersizlik, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin kendisinden beklenen olumlu etkiyi yaratmasını engelleyebilir.[20]

6-) EN YAYGIN ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ

a-) Arabuluculuk

Arabuluculuk, uyuşmazlık içine düşmüş olan tarafları, konuşmak ve müzakerelerde bulunmak amacıyla bir araya getiren, birbirlerini anlamalarını ve bu suretle “kendi çözümlerini kendilerinin üretmelerini sağlamak” için aralarındaki iletişimi kolaylaştıran, uzman eğitimi almış, tümüyle bağımsız, tarafsız ve objektif bir konumda bulunan üçüncü kişinin katkısı ya da katılımıyla yürütülen, gönüllü yani ihtiyarî olarak işlerlik kazanan bir uyuşmazlık çözme yöntemidir.[21]

Arabulucu, uyuşmazlığı bir karar vermek suretiyle çözmeyi değil; ikna ve telkin yöntemiyle, tarafların yeniden müzakerelere başlamalarına ve bir anlaşma sağlamalarına imkân veren bir ortamı oluşturmayı hedefler. Arabulucu, haklıyı veya haksızı bulmaya yahut belirlemeye yönelik olarak değil; tarafların her ikisinin de menfaatlerinin en uygun şekilde dengelenmesini öngören bir anlaşma zeminin bulunmasına çaba sarf ederek, uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasını gerçekleştirmeye çalışır. Arabulucu, tarafların üzerinde anlaşabilecekleri noktaları, ortak paydaları tespit eder ve bu zemin üzerinde mutabakata varmalarına yönelik olarak faaliyet gösterir.[22] Arabulucu, taraflara çözüm önerisi geliştirip bunu onlara dayatamaz ve geliştirilen çözüm önerisi üzerinde anlaşmaya varmaları için onları zorlayamaz.[23] Arabuluculuk görüşmelerinde, tarafların birbirleri ile iletişim kurmaları ve bu iletişimin pekiştirilmesi suretiyle, birbirlerine ait menfaatleri ve ortak yönleri daha iyi anlamaları, hukukî durumlarındaki güçlü ve zayıf noktalar ile çözüme ulaşılmaması halinde doğabilecek sonuçları görmeleri ve somut duruma göre işlerlik kazanabilecek değişik çözüm seçeneklerini genel bir çerçevede üretip, değerlendirmeleri sağlanır. Arabuluculuk sürecinin işleyişinde ve sonucun elde edilmesinde tümüyle taraflar egemendir.[24]

b-) Müzakere

Müzakere etmek, “karşı taraf ile iletişim kurup veya anlaşıp bir konunun çözüme ve sonuca ulaştırılmasıdır.” Hemen herkes ihtilafların sonuca ulaşması için müzakere etmektedir. Özellikle avukatlar bu yola sıkça başvurmaktadırlar. Müzakere, en çok kullanılan ihtilaf çözümleme işlemi olup uzlaştırma gibi öteki önemli işlemlerin de temelini oluşturur.[25]

Müzakere, menfaatleri arasında bazı çatışmalar olan tarafların, tahkim ya da dava yoluna başvurmadan önce, aralarındaki uyuşmazlıkları giderebilecekleri ve kesin bir sonuca varabilecekleri her hangi bir ortak karar verme sürecine girmelerine ve doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak birbirleriyle iletişim kurmalarını amaçlar.

Müzakere alternatif çözüm yolları içinde en az şekli olan usuldür. Müzakerelerde avukat ve temsilci yani tarafsız üçüncü bir kişinin katılımı gerekmez. Fakat uyuşmazlığın tarafları çoğunlukla tecrübeli birer müzakereci olmadıkları ve aralarındaki olaylardan etkilenip sinirli olabileceği için müzakereler genellikle bir avukat ya da tecrübeli bir kişi tarafından yönetilir.

Müzakere süreci başarısız olursa, müzakere sırasında yapılan beyan ve ikrarlar mahkemede geçerli olmaz. Müzakere sonucunda bir anlaşmaya varılırsa, bu anlaşma yazılı hale getirilir ve taraflar arasında bir sözleşme yapılmış olur. Müzakereye katılan tarafların hile yaparak karşı tarafa yanlış bilgi vermesi halinde, karşı tarafın uğradığı zararın tazmini amacıyla haksız fiil hükümlerine başvurması ve tazminat davası açması mümkündür.[26]

c-) Uzlaştırma

Uzlaşma kavramı sözlük anlamı itibariyle, ortaya çıkan uyuşmazlıların barış içinde çözümlenmesinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Uzlaştırma ise uzlaşma faaliyetini ifade eder ve bu kavram, Latince “conciliare” kökeninden gelip, “düşünceleri birleştirme, bir araya getirme” anlamlarına gelmektedir. Uzlaştırma, uyuşmazlıkları çözümlemek için taraflar üzerinde güç kullanmadan, taraflar arasında ortaya çıkan ayrılıkları dostane bir çözüme kavuşturmak için, üçüncü bir kişi tarafından onları kendi çözüm önerilerini geliştirmeye teşvik eden bir girişimdir. Bu anlamda uzlaştırmada esas olan, tarafların uyuşmazlıklarını kendi kendilerine çözümlemeleridir. Uzlaştırmada uzlaştırıcı, tarafların kendi görüşmelerinin sonuçsuz kalmasından sonra taraflar arasında gerekli iletişimi sağlamak suretiyle, uyuşmazlığın çözümü için ilk adımı atacak olan tarafsız üçüncü kişidir.[27]

Uzlaştırıcı, uyuşmazlıkla ilgili hususları taraflarla görüşür, mümkün olan uzlaşma anlaşmasına göre taraflara öneriler götürür, gerekirse uyuşmazlık ile ilgili görüşmelere katılır ve tarafların uzlaştığı veya uzlaşamadığı noktaları ortaya çıkarmak için, her iki tarafın mevcut görüşleriyle ilgili olarak önerilerini alır.

d-) Arabuluculuk – Tahkim (Med-Arb)

Arabuluculuk-Tahkim yöntemi, arabuluculuk yönteminin başarısız olması olasılığına karşılık, tahkimle tamamlanan karma bir yöntemdir.[28] Arabuluculuk ve tahkim olmak üzere iki ayrı usulü bünyesinde barındıran bu yöntemin amacı, arabuluculuğun başarısız olması halinde, devlet mahkemelerine başvurmaya gerek olmaksızın bağlayıcı bir çözüm aşamasına gelme arzusudur.[29] Arabuluculuk-tahkim yöntemi bağlayıcı olmayan tahkimin bir araya gelmesinden oluşan bir karma yapı olarak karşımıza çıkmaktadır.[30]

8-)KAYNAKÇA

Akıncı, Ziya. “Milletlerarası Ticari Uyuşmazlıların Alternatif Çözüm Yolları”, BATİDER 1996, C. 18, S. 4 Garner, Bryan A. “Black’s Law Dictionary”, St.Paul,Minn 1999 Hibberd, Peter/Newman, Paul.  “ADR and Adjudication in Construction Disputes”, Blackwell Science, 1999 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun Tasarısı Ildır, Gülgün. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü” (Medeni Yargıya Alternatif Yöntemler), Ankara 2003 Ildır, Gülgün. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü ve Hak Arama Özgürlüğü, 75. Yaş Günü İçin Prof. Dr. Baki Kuru Armağanı”, Ankara 2005 1-Ware , Stephen. “Alternative Dispute Resolution”, St. Paul, Minn, 2001 Kite, Deniz. “21. Yüzyılda Arabuluculuk – Mediasyon”, Kayseri 2007 Ochigian, Haig. “The Mediation/Arbitration Hybrid, Journal of International Arbitration”, Vol.20,No.1, 2003 Özbay, İbrahim. “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri” Özbek, Mustafa. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü”, Ankara 2004 Özbek, Mustafa. “Avrupa Birliğinde Alternatif Uyuşmazlık Çözümü”, TBBD 2007, Y. 19, S. 68 Özbek, Mustafa. “Avrupa Konseyi Arabuluculuk Yönergesi Önerisi”, AÜHFD 2007, C. 56, S. 1 Özekes, Muhammet. “Uyuşmazlık Çözüm Yoları İçinde Arabuluculuk ve Bir Düzenleme Önerisi”, HPD 2006, S. Pekcanıtez, Hakan. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri”, HPD 2005 Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet. “Medeni Usul Hukuku”, B. 6, Ankara 2007 Subaşı, İbrahim. “Toplu İş Hukukunda Arabuluculuk, Ünal Tekinalp’e Armağan”, C. 2, İstanbul 2003 Tanrıver, Süha. “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları: Arabuluculuk Kurumuna Hukuki ve Sosyolojik Bir Bakış, Makalelerim (2006)”, Ankara 2007 Warbeck, Johannes. “Alternative dispute resolution in the world of business; a comparative analysis of the use of ADR in the United Kingdom and Germany”, Thae Arbitration and Dispute Resolution Law Journal, Part 2, June 1998Yıldırım, M. Kamil. “İhtilafların Mahkeme Dışı Usullerle Çözülmesi Hakkında, Prof. Dr. Yavuz Alangoya için Armağan”, İstanbul 2007[1] Warbeck, Johannes. “Alternative dispute resolution in the world of business; a comparative analysis of the use of ADR in the United Kingdom and Germany”, Thae Arbitration and Dispute Resolution Law Journal, Part 2, June 1998, s.108.[2] Özbay, İbrahim. “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri”, s.459[3] Benzer tanımlar için bkz. Özbek, M. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü”, Ankara 2004, s. 83; Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özekes, M. “Medeni Usul Hukuku”, B. 6, Ankara 2007, s. 721; Yıldırım, M. K.İhtilafların Mahkeme Dışı Usullerle Çözülmesi Hakkında, Prof. Dr. Yavuz Alangoya için Armağan”, İstanbul 2007, s. 349-350.[4] Özbek, M. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü”, Ankara 2004, s. 431[5] Ildır, Gülgün. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü” (Medeni Yargıya Alternatif Yöntemler), Ankara 2003, s.21[6] Ildır, Gülgün.Alternatif Uyuşmazlık Çözümü ve Hak Arama Özgürlüğü, 75. Yaş Günü İçin Prof. Dr. Baki Kuru Armağanı”, Ankara 2005, s. 397.[7] Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun Tasarısı, Genel Gerekçe.[8] Yıldırım, M. K.İhtilafların Mahkeme Dışı Usullerle Çözülmesi Hakkında, Prof. Dr. Yavuz Alangoya için Armağan”, İstanbul 2007, s.342[9] Ildır, Gülgün. “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü” (Medeni Yargıya Alternatif Yöntemler), Ankara 2003, s.69[10] Özbek, M.Avrupa Birliğinde Alternatif Uyuşmazlık Çözümü”, TBBD 2007, Y. 19, S. 68, s. 265-266.[11] Özbek, M. “Avrupa Konseyi Arabuluculuk Yönergesi Önerisi”, AÜHFD 2007, C. 56, S. 1, s. 199[12] Yıldırım, M. K.İhtilafların Mahkeme Dışı Usullerle Çözülmesi Hakkında, Prof. Dr. Yavuz Alangoya için Armağan”, İstanbul 2007, s.345[13] Tanrıver, S.Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları: Arabuluculuk Kurumuna Hukuki ve Sosyolojik Bir Bakış, Makalelerim (2006)”, Ankara 2007, s. 72-73.[14] Tanrıver, S. s.68[15] Yıldırım, M. K.İhtilafların Mahkeme Dışı Usullerle Çözülmesi Hakkında, Prof. Dr. Yavuz Alangoya için Armağan”, İstanbul 2007, s.352[16] Tanrıver, S. s.69-70[17] Özbay, İbrahim. “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri”, s.463-464[18] Ildır, G. s. 48; Tanrıver,S. s. 3.[19] Özekes, M.Uyuşmazlık Çözüm Yoları İçinde Arabuluculuk ve Bir Düzenleme Önerisi”, HPD 2006, S. 7, s. 43; Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özekes, M. “Medenî Usûl Hukuku”, B. 6, Ankara 2007, s. 722-723.[20] Pekcanıtez, H.Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri”, HPD 2005 s. 14; Subaşı, İ.Toplu İş Hukukunda Arabuluculuk, Ünal Tekinalp’e Armağan”, C. 2, İstanbul 2003, s. 816.[21] Kite, D.21. Yüzyılda Arabuluculuk – Mediasyon”, Kayseri 2007, s. 41; Özekes, M.Uyuşmazlık Çözüm Yoları İçinde Arabuluculuk ve Bir Düzenleme Önerisi”, HPD 2006, S. 7, s. 44.[22] Akıncı, Z.Milletlerarası Ticari Uyuşmazlıların Alternatif Çözüm Yolları”, BATİDER 1996, C. 18, S. 4,s.101[23] Subaşı, İ.Toplu İş Hukukunda Arabuluculuk, Ünal Tekinalp’e Armağan”, C. 2, İstanbul 2003, s. 759-760.[24] Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özekes, M. “Medenî Usûl Hukuku”, B. 6, Ankara 2007, s. 722[25] J. Ware , Stephen. “Alternative Dispute Resolution”, St. Paul, Minn, 2001, s.6[26] Özbek, Mustafa.Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri”, Ankara, 2004,s.72 vd.[27] Warbeck, Johannes.  “Alternative dispute resolution in the world of business; a comparative analysis of the use of ADR in the United Kingdom and Germany”, Thae Arbitration and Dispute Resolution Law Journal, Part 2, June 1998, s.111, Garner Bryan A.Black’s Law Dictionary”, St.Paul,Minn 1999, s.284[28] Hibberd, Peter/Newman, Paul.  “ADR and Adjudication in Construction Disputes”, Blackwell Science, 1999, s.123, Warbeck, J. s.111[29] Ochigian, Haig. “The Mediation/Arbitration Hybrid, Journal of International Arbitration”, Vol.20,No.1, 2003,s.75 vd.

Diğer bilgi notlarımıza ve makalelerimize buradan ulaşabilirsiniz.

The United Nations Commission on International Trade Law (UNCITRAL